CHP Tekirdağ Milletvekili Aday Adayına Büyük İlgi

Önemi konuşmaları, bilgisi ve yardımseverliğiyle bilinen Tekirdağ CHP Milletvekili Aday Adayı İsmail Doğaroğlu, önemli açıklamalarla aday adaylığının ne kadar yerinde bir adım olduğunu, vatandaş takdiriyle bir kez daha kanıtladı.

CHP Tekirdağ Milletvekili Aday Adayına Büyük İlgi

Önemi konuşmaları, bilgisi ve yardımseverliğiyle bilinen Tekirdağ CHP Milletvekili Aday Adayı İsmail Doğaroğlu, önemli açıklamalarla aday adaylığının ne kadar yerinde bir adım olduğunu, vatandaş takdiriyle bir kez daha kanıtladı.

CHP Tekirdağ Milletvekili Aday Adayına Büyük İlgi
07 Mayıs 2018 - 23:50 - Güncelleme: 08 Mayıs 2018 - 07:33

Konuşması Bitince Teşekkürleri Kabul Etti

 

Tekirdağ CHP Milletvekili Aday Adayı İsmail Doğaroğlu'nun yaptığı konuşma sonrası salonu dolduran vatandaşlar, tek tek kendisini özellikle duyarlılığı ve konuşmasının kalitesiyle kendilerine tercüman olduğu için teşekkür ettiler. Katılımcılar Doktor Doğaroğlu'na başarılarına milletvekilliği göreviyle devam etmesi için desteklerini de sundular. Çalışmaları için alanda yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklarını ifade ettiler.

 

Tekirdağ CHP Milletvekili Aday Adayı İsmail Doğaroğlu ilgili konuşmasının tam metnini, konuşmanın bütünlüğünü bozmamak için veriyoruz.

 

 

Doğaroğlu'nun Konuşma Metni

 

"12 mart 1971 de sömürücülerle işbirliği yapan satılmış darbeci çetenin sahiplerine rüşdünü ispatlamak için işlediği ihanet, utanç vesikası: 
6 Mayıs 1972 tarihe düşen kara leke, yüz karası. 
Üç pırıl pırıl genç Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan. Vatanı için ışık oldular. Şair ne güzel ifade etmiş duygularını;
Öldürdün mü sandınız beni Cellat 6 Mayıs'ta ?
Say bakalım o günden bu güne doğan çocukların adını...
Kaçı cellat, kaçı Deniz ?
Aramızdan ayrılışlarının 46. yılında 3 fidanı saygı ve minnetle anıyorum. Işıkları içimizde yaşayacak.


Bu vesile ile tarihimize kara leke olarak düşen ister askeri, ister sivil bütün darbeleri ve bu darbelerden nemalanmaya çalışan, fırsat kollayanları şiddetle kınıyor ve lanetliyorum.
Değerli Cumhuriyet Halk Partili Yoldaşlarım;


Bütün icraatları deneme yanılma ile başarısızlıklarla dolu, deneyimleri aldatıldık kandırıldık üzerine kurulu, 16 yıldır tek adam rejimiyle ülkeyi yöneten siyasal iktidar 24 Haziran 2018 tarihinde erken baskın seçim kararı almıştır. Yüksek seçim Kurulunun şaibeli müdahalesiyle kıl payı kazandıkları referandum sonucu sözde yasal olarak uygulayacakları fiili durum zaten yürürlüktedir.


Baskın seçim kararı alınmasının nedeni; ekonomide hızla kötüye gidiş, hala gelen şehit haberleri, dış işlerinde itibar kaybı, ülkedeki huzursuzluğun ve mutsuzluğun artışı, işsizliğin artmasıyla gençlerde oluşan geleceği ile ilgili kuşkularının artması sonucu desteklerinin hızla erimesi ile gelişen bireysel endişelerinden başka bir şey değildir. 


Tıpkı açılımlarda olduğu gibi hala ne olduğunu bize açıklayamadığı, eş başkanlığını yaptığı Büyük Orta Doğu projesinin detayları mahremiyetini korumaktadır. Bu projenin detayında neler vardır? Tek adam rejimi bu projenin neresindedir, vaat edilen nelerdir, ülkemize ve memleketimize sonuçları ve yansıması nasıl olacaktır. Yerelde tespit ettiğimiz sorunlar geleceğimizle ilgili bizi endişelendirmektedir. Bu sorunlar nelerdir;


Bölgemizde tarımı bitirmek için nehirlerimize zehir akıtılmakta, ormanlar kömürlü termik santraller uğruna yok edilmekte, kirletilen havası toplum sağlığı için tehdit oluşturmaktadır. Esenyurt' tan İğneada' ya kadar rüzgar cenneti olan, kıyı Ege ve Akdeniz' de bu kadar muhteşem güneşi olan ülkemizde yenilenebilir, hiç tükenmeyecek enerji kaynakları vardır. Kömürlü termik santraller ile çevre felaketine zemin hazırlamanın amacı tarımı ve hayvancılığı bitmiş bir ülke yaratmaktır. Böylece asgari ücret denen 1605 liralık açlık sınırının altındaki bir rakama insanları sanayiden sayılan iş kollarında çalışmaya zorunlu bırakıp ücretli kölelik sistemini yerleştirmektir. Eline tutuşturulan üç kuruş paraya şükreden küresel sermayeye köle olmuş bir toplum yaratmaktır. Bu yüzden diyoruz ki; TRAKYADA KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRAL İSTEMİYORUZ. 


Siz, havasının kirleterek Çerkezköy ve Kapaklı ilçelerimize, ormanlarını yok ederek Saray ilçemize, suyunu kirleterek Ergene' ye niye ihanet ediyorsunuz. Ergene' de balık tutacağını iddia edenler turizm cenneti olmaya layık, düne kadar İstanbul' un sayfiye yeri olan Marmaraereğlisi ve Süleymanpaşa ilçelerimizde denize girecek yer bırakmadılar.
Şeker fabrikalarının özelleştirilme adı altında işlevselleştirilmesinin altında yatan da budur. Şeker fabrikaları kapatılınca pancar üretimi kısıtlanacak, tarımsal gelir kaynakları kesilince halk sanayiden sayılan işyerlerinde sömürülmek üzere gönüllü çalışacak, sadece sermayeye hizmet edecektir. Alpullu şeker fabrikası satışıyla bundan sonra biz Hayrabolu' nun Pancarköy mahallesine, Nişasta Bazlı Köy mü diyeceğiz.


Siz tarımı bitirerek Hayrabolu' ya, Hayvancılığı bitirerek Malkara' ya niye ihanet ediyorsunuz.
Anadolu' da yaşayan yüz binlerce işsiz ve çaresiz vatandaşlarımızın zorunlu göç alanı olan Trakya bu gün plansız, altyapısız çarpık sanayileşme ile sanayinin çöplüğü haline gelmiştir. Geçim kaynaklarının daralması yüzünden gelişen zorunlu göç sonucu çalışma alanları alternatif seçeneklerin daralmasıyla sağlıksızlaştırılmıştır. Sağlıksız ve güvensiz işçi sağlığı ve iş güvenliği politikaları iş kazaları ve meslek hastalıklarını önleyememektedir. Sağlık ve güven sorunu yaşayan sistem ile işçi, işveren, işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları mağdur edilmiştir. Çökmüş iş sağlığı ve güvenliği sistemi varlığını ancak sıkı ve anlamsız denetimler ve cezalarla devam ettirmeye çalışmakta , işçiyi kandırarak, işvereni cezalandırarak, hekim ve iş güvenliği uzmanlarını mağdur ederek varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda işçiyi koruyacak, işvereni rahatlatacak projelere ihtiyaç vardır.


Sadece işçi sağlığı değil tüm sağlık hizmetleri sorunludur.

Araç garantili köprü yapar gibi hasta garantili şehir hastaneleri projelerinin altında yatan; hastayı müşteri, hekim ve diğer sağlık çalışanlarını ücretli köle, hastaneyi işyeri olarak gören rantçı zihniyetin her şeyden para kazanmak uğruna sömürücülerle işbirliği yapma arzusudur. Şehir hastaneleri adı altında sağlık sisteminin merkezileştirilmesi ile; tıpkı Hayrabolu, Malkara, Şarköy ve Saray ilçelerimizde hastanelerden sağlıklı sağlık hizmeti alamayan hemşerilerimizde olduğu gibi halk mağdur edilecektir. Sağlık hizmetleri herkese sağlıklı verilmeli, hasta hizmete değil, hizmet hastanın ayağına gelmelidir.


Tekirdağ sanayisi ile Anadolu' ya kucak açmıştır. Çorlu, Çerkezköy, Kapaklı ve Ergene' de, yaşayan Samsun' lu, Trabzon' lu Erzincan' lı, Amasya' lı, Muş'lu, Gümüşhane' li, Sivaslı, kısacası Anadolu' nun her karış toprağından kopup gelen insanlarımız bu topraklara ekmeğini kazanmak ve Trakyalı hemşerilerimle bir olmak iri olmak ve diri olmak üzere yerleşmişlerdir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk 04 Ekim 1932 de, Dolmabahçe Sarayında diyor ki “Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu,Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.” Hiç bir şekilde; ırk, din, dil, inanç ve bölge ayrımı yapmaksızın, Misakı Milli sınırları içerisinde ortak bir geçmişi ve ortak  kader birliği olan herkes bu ülkenin asli unsurudur ve eşit yurttaşlık hakkına sahiptir. Bizim anladığımız 6 oktaki milliyetçilik budur. İnsanları ırkına, inancına, cinsine, bölgesine göre ayırmak Atatürk' e ve Atatürkçülüğe ihanettir, ATATÜRK' E İHANET VATANA İHANETTİR.


Trakyalı ve Anadolu' lu hemşerilerim hiç kaygılanmasınlar, hepimiz için bu ülkenin kurucu değeri Mustafa Kemal' ler ve Mustafa Kemal' in kurduğu herkes için 'Hak, Hukuk,  Adalet'  yolunda Kuvayı Milliye ruhuyla savaşan CHP var. Çözüm Atatürk' ün ışığında çağdaş, demokratik, laik sosyal hukuk devletini kuracak herkesimin, düşüncenin, inancın temsil edildiği özgürlükçü anayasa ve demokratik parlamenter rejimdir. Tek adam diktatörlüğü bu ülkenin geleceğinin karanlığının habercisi, kardeşlerin ayrılması, parçalanmasıdır.


Voltaire' in ünlü bir sözü vardır: Düşüncelerine katılmıyorum, ama düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim. Bizim amacımız bu demokratik parlamenter rejimin kurulması için Anadolu ve Trakya' nın, Ali ile Osman'ın, Mehmet ile Baran'ın, Deniz ve Alper'in kardeşliğini sağlayacak ulusal güç birliğidir. Ancak bu ruhla ulusal kurtuluş mücadelesi verilebilir.


Bu inanç, taşıdığım azim ve halkımıza karşı duyduğum sevgi, saygı, kaygı ve sorumluluk duygusuyla diyorum ki;
Ben İsmail Doğaroğlu
1968 Yılında Mersin' in Tarsus ilçesinde doğdum.  
1994 Yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldum. Üniversitede öğrencilik yıllarımda Doğu ve Güneydoğunun sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarıyla ilgili deneyimler edindim.


Türkiye' nin farklı bölgelerinde Sağlık Bakanlığı' na bağlı çeşitli kurum ve kuruluşlarda hekim olarak çalıştım. Sağlık politikalarındaki çarpıklığı, eksikliği, halka yansıyan olumsuzlukları görevim sırasında yaşayarak öğrendim.


2004 Yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi' nde ihtisasımı tamamlayarak ''Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı'' oldum. İhtisas yıllarımda ''Akademisyen'' kimliğimle çözüm üreten, olaylara farklı açıdan da bakabilen, araştırmacı yönümü geliştirdim.
2005 Yılı Ocak ayında Tekirdağ' ın Çerkezköy ilçesinde faaliyet gösteren özel bir hastanede ben (Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Uzmanı ve Laboratuar Sorumlusu) ve eşim (Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı) olarak çalışmaya başladık.


2007 Yılında partim Cumhuriyet Halk Partisine üye olma onurunu yaşadım. 
2009 Yılı Nisan ayında Çerkezköy Hacı Bektaş Veli Sosyal Kültürel Eğitim Derneğinin kuruluşuna katıldım. Bu derneğin kurucu başkanı oldum ve iki dönem boyunca da oy birliği ile başkanlık görevini üstlendim. Bölgemize farklı illerden gelen, farklı kültür ve inanç sahibi kişiler arasında; dili, dini, ırkı ve mezhebi ne olursa olsun birlik, beraberlik sağlama ve insanları ortak payda da birleştirme amacıyla bir çok sosyal, kültürel ve eğitsel etkinlikler düzenlenmesi konusunda çalışmalarda bulundum.


2011 ve 2015 yıllarında iki kez partimize ''Milletvekili Aday Adaylığı'' için başvurumu yaptım ve ön seçimlere girdim. Ön seçimler sırasında yaptığım örgütsel çalışmalar ile bölge insanını tanıma, sorunların tespiti ve çözümleri konusunda geniş çaplı deneyimler kazandım. 
2012 Yılında üç hekim arkadaşımla birlikte ''İş Sağlığı ve Güvenliği'' alanında hizmet vermek üzere kurduğumuz (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi) şirketin ''Mesul Müdürü'', ''Yönetim Kurulun Üyesi'' ve aynı zamanda ''İşyeri Hekimi'' olarak çalışanıyım. Böylece; Çerkezköy, Çorlu, Saray, Kapaklı, Ergene, Muratlı, Marmara Ereğlisi, Süleymanpaşa gibi Tekirdağ' ın birçok ilçesinde farklı pek çok sektörde işyeri hekimi olarak hizmet vererek çalışma hayatını analiz etme ve binlerce işçimizle tanışarak, onların sorunlarını dinleme, çözüm üretme konusunda deneyimler edindim.


 Kısa adı SODEV olan Sosyal Demokrasi Vakfı'nın düzenlemiş olduğu ''Sosyal Demokrasi Okulu'' na (2012 ve 2015 olmak üzere 2 kez) ve ''Yerel Yönetimler Okulu'' na da ( 2013 ) yılında katıldım. Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu tarafından düzenlenen ''Siyaset Okulu'' ve ''Siyasi Kampanya Metotları'' (2013) yılında, v ''Diplomat Okulu'' na da (2017) yılında ''Sertifikalı'' eğitim programlarına katıldım.


Ben ve eşim farklı tarihlerde ve bir çok ilçe örgütlerimiz tarafınca düzenlenen ''Bulaşıcı Hastalıklar ve Korunma Yolları'' ve ''Kadın Hastalıkları'' konularında mesleğimizle ilgili eğitim amaçlı sunumlar yaparak vatandaşlarımıza partimiz adına hizmetlerde bulunduk.
22 Yıllık mutlu bir evliliğe , Deniz (1998) ve Arda (2005) adında iki pırlantaya sahibim.
Değerli yoldaşlarım; ezenlerin değil ezilenlerin yanında, halk için halk ile birlikte, cumhuriyetin temel değerlerini, Atatürk' ün ilke ve devrimlerini savunmak, korumak ve halkımıza en iyi hizmeti vermek amacıyla  önümüzdeki dönemde yapılacak genel seçimlere katılmak için milletvekilliğine aday adaylığı başvurumu yapmış bulunmaktayım. Halkımıza, Ülkemize ve Partimize Hayırlı ve Uğurlu Olmasını Diliyorum." ifadelerine yer verdiler.


Bu haber 4219 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Hava Durumu Tekirdağ Süleymanpaşa Tekirdağ
Hava Durumu Tekirdağ Süleymanpaşa Tekirdağ
Tekirdağ'da Kaza! 4 Kişi Yaralandı! İşte O Haberin Detayları
Tekirdağ'da Kaza! 4 Kişi Yaralandı! İşte O Haberin Detayları