YERLİ VE MİLLİ OTOMOBİL


     Otomobil ve otomotivle çalışmalar, ilk olarak Osmanlı imparatorluğunun son dönemlerinde başlamıştır. İstanbul’a ilk otomobil II. Abdülhamit döneminde (1876-1909) gelmiş. İstiklal caddesinde bir dükkanda sergilenen otomobil aylarca İstanbul halkının meraklı bakışlarına ve ilgisine konu olmuştur. 
     Deniz yoluyla İstanbul’a getirilen otomobilin ilk deneme sürüşünü dönemin maliye bakanı yapıyor. Elektrikli arabayı Abdühamit’inde Yıldız Sarayı’nda kullanarak denemesini yaptığını, hatta kücük bir kaza geçirdiğini osmanlı belgeleri, arşiv kayıtlarından öğreniyoruz.
     İstanbul’da motorlu araç trafigine 1909 yılında izin veriliyor. Aslında daha önce izin verilmemesinin sebebi Yıldız Hamidiye Camii çıkışında bombayla öldürülmeye çalışılan II. Abdülhamit, İstanbul’da otomobillerin trafiğe çıkışını saltanatının sonuna (1909) kadar izin vermemiştir.
     Cumhuriyetin kuruluşu ile 1927 yılında, bazı kaynaklara göre ise 1929 yılında Ford Motor Company ile 25 yıllık bir anlaşma yapılıyor. Tophanedeki gümrük depolarının bir bölümünde üretim başlıyor. 450 işçisi bulunan fabrika günde 55 otomobil ve 15 kamyon üretebiliyor. 1930 krizi ve sonra bazı olumsuzluklar sonucu bu fabrika kapatıldı.
     O günlerde tarımsal üretimde gereksinim duyulan traktör üretimine ağırlık verilmiş. Ulaşım aracı olarak jeepler yoğun olarak üretilmeye başlamıştır. 1959 yılı Ford Motor Company Koç Grubu girişimi ile kurulmuş. Kadrosunun tamamı Türk olan OTOSAN fabrikasında günde 4 adet Ford Consul otomobil ve 8 adet Ford Thames kamyon üretimi gerçekleştiriliyordu. Fedaral Türk Kamyonları AŞ OYAK tarafından Kamyon, otobüs, minibüs, traktör ve Reo marka askeri araçlar ve yedek parçaları üretiliyordu. Magirus otobüslerinin montajı yapılıyordu.
     1961 yılında ise Devlet Başkanı Cemal Gürsel’in emriyle Eskişehir Devlet Demiryolları Fabrikasında Türk Mühendisleri tarafından tasarlanıp geliştirilen ilk otomobil gerçekleştirilmiş, adınada Cemal Gürsel’in isteği üzerine DEVRİM adı verilmiştir.
     Fransızlarla yapılan anlaşma sonucu OYAK-RENAULT yıllardır ülkemizde otomobil üretmiştir. Yine TOFAŞ İtalyan Fiat Lisansı ile yıllarca MURAT ve MURAT 124, MURAT 131 leri ve kuş serilerini üretmiştir. (Serçe, Doğan, Şahin, Kartal gibi) 
     Türkiye; Otosan, İngiliz Reliant Firması işbirliği ile Anadol üretimini gerçekleştirmiştir. İlk yerli üretim Opel ve Toyota Corolla’ları yollarda görmek olasıdır. Maral marka otomobil ve Honda, Civic, Hyundai Accent marka otomobillerde yerli üretim ürünüdür. 
     Görülüyor ki Türkiye’de otomobil üretimi yeni değidir. Başarı ve başarısızlıkların sebep ve sonucu değerlendirilebilir, ayrı bir konudur.
     Şimdi yandaş medyada büyük bir şa şa ve dep debe ile kamuoyuna bir şov yapılıyor. Bütün televizyonlar kapatılmış. Yerli ve milli araba üretimi yaptık diye. Yapılan nedir? İtalya’dan sipariş üzeri birkaç model otomobil getirilmiş. Üzerine Türkiyenin taktığı bir vida dahi yok. Bu nasıl yerli? Bu nasıl milli? Ben bu gösteriyi doğrusu Jet Fadıl’ın (Fadıl Gündüz) Proton arabaları için, bütün televizyonları kapatarak yaptığı gösteriye benzettim. 
     Aslında Türkiye yerli otomobilde yapmıştır, uçak da, cep telefonu da. Emperyalist güçler, size araba mı lazım? Uçak mı lazım? Cep telefonu mu? Biz veririz demişlerdir. Tekelci Kapitalizme, emperyalizme göbekten bağlı yerli işbirlikçiler ise, aracılık yapmayı el oğuşturarak izlemişlerdir.
     Türkiye ilk defa otomobil yapılıyormuş gibi bir sunumla, Cumhuriyetin kazanımlarına, değerlerine hor bakılıyor. Yeni Siyasal İslamcı bir rejim kurmaya çalışan AKP iktidarı, Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını silmek için her yalana baş vuruyor. Ülkemiz insanı “yalanla besleniyor”. İktidar kendi sembol, simge ve değerlerini yaratmak için yalan imparatorluğu kuruyor. 
     Bilim adamlarının birleştiği nokta yerli milli araba üretmek için öncelikle; Motor ve yazılım sorunlarının çözülmesi gerekir. Yeni orjinal bir tasarım. Yurt içinde ve dışında maliyeti düşürmek, rekabete dayanabilecek finansman kaynakları oluşturabilmek. Türkiye’nin markasını yaratmak gerekir. 
     Yerli ve milli otomobili yaratmak, nutukla, gösteri ile ve hayalle olmaz. Düşün ve proje sahibi olmak lazım. Rekabete dayanacak, finans havuzunu oluşturmak lazım. Vizyon sahibi olmak lazım. Senin mühendisin, senin işçin, senin memurun, senin topraklarında üretim yapıyorsa yerli ve millidir.