Sistem, anlayana derya
Anlamayana vat iz diz...
***
Bir yerli fabrikalara bak, bir de uluslararası fabrikalara ve düşün...
Ermeni, Yahudi, Alman, Japon veya Rus bir çok zengin ve fabrika sahibi hakkında, çalışanından övgüler duyuyorum,
Ya bizimkiler?
***
Neden mi böyleyiz?
Bak yoldaş, muhalefetin ağzıyla bütün yükü bir kesime atarsan,
Kendi belediyende, mahallende dahi hakkını aramazsan
Cümle cihanı bir bütün görmezsen...
***
Sayın okur “sırtını devlete dayamak” deyimini herkes bilir. Ya belediyeye dayamak? Başkanı sırtlanmak?
Oturduğu koltuğun, aldığı görevin açıklamasını yapamayacak “çalışanlar”, her ay maaşlarını tıkır tıkır almakta. Ne işten atılma endişesi var, ne maaş yatar mı derdi var...
İşinin hakkını verme erdemi desen, bak ondan da eser yok...
Neredeyse sadece, zaman öldürüp yer işgal ediyorlar.
Çünkü, sorumlulukları ciddiyet ve sistem içinde, belediyeye değil!
***
Bu bir kısım "çalışan" ne zaman nerede görse başkanını hemen el pençe,
Yerle yeksan...
Zira,
Başkanı memnun ettin mi, vatandaş istediği kadar konuşsun. Çok da tın...
Sonuçta başkanın değme askerisin, temel görevini layıkıyla icra edensin...
Kahvede, otobüste, sokakta, evde ve her yolda
Başkanını öve öve bitirememektesin...
***
Yani,
Daha çok hizmet alırız,
Belediyeler çok açılış yapar,
Çok projelere de hayat verir hazretler...
İhaleler...
Doğrudan alımlar!!!
Ve fakat
Afrika’da da belediye var Avrupa’da da
Afganistan’da da belediye var Japonya’da da
***
Şahıslara bağlanırsa bel
Vatandaşına kalır zel...
Olmadı sel...