18 Yıllık iktidarın geldiği nokta tam bir çıkmaz sokaktır. El attığı her konuda sınıfta kaldı. Görüyor ve biliyor ki, ‘Deniz bitti kara gözüktü’ özellikle yerel secimler, başta İstanbul seçimleri, yaptığı onca hukuksuzluğa rağmen, ‘Mızrak çuvala sığmadı’ İktidar biliyor ki artık seçimle kazanma şansı yoktur. O halde bir yapay gündem yaratmalı, o da darbe.
Zaten iktidarın bugünkü varlığı, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından, asıl 20 Temmuz darbesinin ürünü olarak varlığını sürdürmektedir. Anayasayı ise ‘Atı alınca Üsküdarı geçerek’ mühürsüz oylarla değiştirmiştir. Hukuk otoritelerinin hakim görüşü ‘Anayasa yok hükmündedir’ Sonuç olarak ülke yok hükmünde bir Anayasa ile yönetilmektedir.
İktidar yapay gündemlerle Millet İttifakını parçalamayı beceremedi. Ekonomi iyi gidiyor havası yaratmak istiyor, oda bir türlü dikiş tutmuyor. Ülkenin hazinesini damata teslim etti. Aile şirketi gibi ülkeyi yönetmek yürümüyor. Hazine tamtakır ‘Kefen parasını’ bile tükettiler. Üç kuruşluk maskeyi dağıtma becerisini gösteremeyen iktidar, koskoca ülkeyi ‘Hokus pokusla’ yönetecek hali yok. Evet damat ekonomi ile iftihar ettiğini söylesede, gerçekte yoksul halk çaresizlikten intihar ediyor.
Dış gelişmeleride baz alarak bir kahramanlık destanı yaratmak istiyorlardı, oda sonuçsuz kaldı. Ülkeyi anlamsız bir yere, ABD’ni çıkar ve menfaatleri uğruna Surriye ve Libya bataklığına soktular. Üzülerek belirtelim ki şehit haberleri bir türlü bitmiyor. Süleyman Şah Türbesini elden ele dolaştırıyorlar. ABD ve Rusya arasında pinpon topuna döndüler. ‘İki cami arasında beynamaz’ gibiler.
Bunca tükenmişliğin sonucu olarak tabanını tutamama korkusu sardı AKP’yi. İçinden iki parti çıktı, sürekli bu partilere oy kaptırıyor. FETÖ’dan doğan boşluğu sol kesimide kanatlarım arasına alıyım diye ulusalcılara sarıldı. Bu yeni oyunla, soldan ulusalcılar seçeneği ile zırnık koparamazlar. Görülen gerçek ilk genel seçimlerde ‘Abbas yolcudur’.
İktidar bu güne kadar ne söylediyse daima tersini yapmıştır. Darbeye karşı söylem dillendiriyor. Kendisi 20 Temmuz Darbesi ile ayakta. Seçimle ilk iktidara muhalefet ve Millet İttifakı gelecekse, kendisine karşı mı darbe isteyecek? Darbeden kim kazançlı çıkar. İktidar darbe yapılacak masumiyetini oynarken kendisi darbe yapıyor. Anladığımız o ki 20 Temmuz darbesini güncellemek istiyor. Kendisine darbe ile meşruluk kazandırmaya çalışıyor.
Demokrasi güçleri doğası gereği daima darbelere karşıdır. Zira darbeler demokrasi ve özgürlüğün karşıtıdır.
İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun tümcesinden “saray rejimi- sonu geldi- şöyle ya da böyle- erken seçim ya da başka bir şey gidecekler” sözcükleri ile darbe çağrısı yapıldığı iddia ediliyor. Cımbızla çekilen bu sözcüklerden darbe çıkmaz. Zaten kimseyi de inandıramamışlardır.
Her alanda tükenen AKP iktidarı, muhalefetin önlenemeyen yükselişinin önünü kesmek için, darbe senaryoları yeni bir AKP senoryasından başka bir şey değildir.