Kurbanları Tığladık


Kurban Bayramı'mızda yine bütün bir "Millet" beraber ibadetlerimizi yaptık.
Kimi Camide başladı güne,
Kimi de Cemevinde,
Kelamlar ise aynı Hakk'a.
Kurbanlar tığlandı, lokmalar pay edildi.
Komşular ziyaret edildi...
Hatta bazı Sünni dostlar, Cemevlerindeki canları ziyaret etti.
Ne de güzel ettiler...
***
Peki ya belediyeler?
Mesela bayram geliyor, "Canlar/Millet" cem olacak. Cami temizliği, bakım onarımı için nasıl seferber olduysak, Cemevleri için de gerekeni yapalım dedi mi?
Vergiyi alırken eşit olan YURTTAŞA, hizmet eşit sunuldu mu?
***
Sadece bu mu?
Önümüz Muharrem orucu ve yası.
Bu "Kutsal Yas"tan önce hangi başkan Cemevine uğrayıp, VATANDAŞIN hakkını verecek?
Siyaset yapmak kolay, kaç başkan hizmet edecek?
Trakya toprağında, Tekirdağ bilincini kaç kişi yaşatacak?
Gezmelik "reklamlar" değil, kim hakkı kuruşu kuruşuna teslim etme cesaretini gösterecek?
Camimiz, Cemevimiz, okullarımız ve derneklerimiz, reklam dışında hakkı olanı ne zaman alacak? Yani, "Atatürk irfanı"yla ne zaman hizmete kavuşacak?
***
Yoksa,
Yas sürerken "Aşure şenliği" düzenleyen belediyeler, YAS bitince Cemevlerinde boy mu gösterecek?
Yoksa,
Bu sene de Sünni kardeşlerimizle Alevi kardeşlerimizin gününde aşure dağıtalım mı diyecek?
***
Tavsiyem olsun,
Sayın başkanlar liyakat sahibi şakşakçıları değil de bu sene halkı dinlesin.
"Ben Alevi değilim ama yas için oruç tuttum" diyen kardeşi,
"Ben Alevi değilim ama bu şekeri aşureye katmanız için getirdim" diyen ablayı,
"Alevilerden hep hayır gördüm, bu kurban bağışı mı kabul edin" diyen dostu,
Millet olma birliğini, vatandaştan örnek alsın il ve ilçe belediyeleri, parti temsilcileri.
***
Sadece,
Seçim zamanı Cemevi ziyaret etmekle BAŞ olunmuyor.
Millet olmak da Ümmet olmak da ancak ve sadece birlik ve beraberlikle oluyor!
Zira;
Milleti bölmek isteyen haine nasıl terörist diyorsak,
Ümmeti bölmek isteyene de terörist demek gerek!
Oy telaşı veya başka bir bahaneyle, bölücüye hoş görünmek için Cemevlerimizden uzak durmak gibi bir gaflet içinde kimse olmadığına göre,
Nedir bu hal?
Ne diyor bu tür konularda Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk?
E onu da ben değil;
Tepeden tırnağa liyakate bezenmiş başkanlar, başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve daire başkanları dillendirsin...
***
Oturduğu yerden ulusal siyasete muhalefet yapan, bunu da çözüm, iş sanan koltuk sahipleri "ŞAH EDEB ALİ ve EHİ EVREN" okusunlar.
Böylece "Ahilik gerçeğin"i anlar
İnsandan Millete, Milletten Devlete giden yolu görüp,
İşleri olan yerel hizmeti, hakkıyla icra ederler...