HUKUK DEVLETİ VE DEMOKRASİ

      Sayın Prof. Dr. Emre KONGAR bir köşe yazısında hırsızlık, zulüm ve demokrasi konularında 5 önemli tesbitte bulunmuş. Diyor ki “Tarih ve siyaset bilimi bize şu gerçekleri öğretmiştir: 
        1) Her zalim hırsızdır… 
        2) Her hırsız zalimdir! 
        3) Hırsızlığın ve zulmün egemen olduğu toplumlarda Hukuk Devleti de çöker: 
        4) Toplumun her kademe ve aşamasında hırsızlık ve zulüm yaygınlaşır; kaba kuvvet egemen olur… 
        5) Zulüm ve yolsuzluk, zalimler ve hırsızlar iktidardan gidene kadar devam eder.” Demektedir. 
     Tekirdağ’dan İstanbul’a doğru yola çıkıyorsun arabanla, yol boyunca önemli ışıklı trafik kavşaklarında, kırmızı ışıkta duran arabalara pet şişeyle su dağıtılıyor. Su dağıtanların üzerinde falanca partinin tişörtü, bir kısmının ellerinde bayrak ve flamaları. Bir şey demeye gerek yok, hangi partinin dağıttığı anlaşılıyor. Bu güne kadar benim gördüğüm ilk uygulama. Bir pet şişe suyla seçmenin gönlü kazanılmaya çalışılıyor. Olur mu? ‘Bir kahvenin kırk yıl hatırı’ olduğuna göre, bir pet şişe suyun da bir ay hatırı olsa seçimler biter. Sonrasında kırmızı ışıkta bırakın durmayı, asfalt üzerinde bir hafta yatsan kimse bir damla su vermez.
      Binlerce pet şişeye konmuş suyun faturasını kim ödüyor. Kaynağı nereden geliyor. Ömrüm de hiç meyve vermeyen ağaca su dökeni görmedim. Kimse şahsi cebinden yolda gelip geçene neden bedava su dağıtsın. O halde dağıtılan suyun bedeli kuşku yok ki meşru olmayan yollardan elde ediliyor. Toplumsa o meşru olmayan yolsuzlukları kanıksamış durumdadır. 
      Ülkemiz insanı yolcu geçme garantili yollara geçmeden, araba geçme garantili köprülerden geçmeden, uçma garantili hava alanlarına uçmadan, hasta garantili, şehir hastahanelerine hasta olmadan para ödüyorsa ki ödüyor. Peki, içtiği pet şişe suyun parasını gerçekten vermediğini mi sanıyor? Altından kalkılamayan vergiler ödenirken, dünyanın en pahalı petrolü alınırken, iğneden ipliğe zam üstüne zamlar gelirken, sebebi kaynağı nedir hiç düşünüyor muyuz?
      Sarayların o ‘itibardan tasarruf’ edilmeyen lüks masrafları, içilen ejder meyveli smoothie, efuli, Aloevera, orman meyveli speciallerin paralarının kimin cebinden çıktığı sanılıyor acaba.  
      Kısacası yolsuzluğun ve hırsızlığın olduğu bir ülkede, o suçu bastırabilmek için zulüm şarttır. Zulmün olduğu yerde hukuk bağımlıdır. Bağımlı hukukun olduğu yerde, hukuk devletini Allah rahmet eylesin. Çıra yak ara, demokrasiyi bul, bulabilirsen.