Mustafa Aydınlı

Mustafa Aydınlı

Yarın

MİLLİ İRADEYE SAYGILI OLMALIYIZ

08 Nisan 2019 - 00:03

   Seçimler biteli bir haftayı geçti. Fakat sayımı bitmedi. AKP kazanana kadar biteceği de yok gibi gösteriliyor. Tek adam rejimi işte böyle bir şeydir. Milli irade, gizli oy, gözetimli açık sayım sözleri, mevcut iktidara kaybederse yabancıdır. Seçimle alamazsak sayarak alırız. Sayarak da alamıyorsak, tekrar sayarız, olmazsa bir daha sayarız mantığı geçerlidir. Bunun hakla, hukukla demokrasiyle falan ilgisi yok. Güç bende, istediğimi yaparım anlayışı.
   Türkiye halkı bu anlayışa ret demiştir. Kanıt mı arıyorsunuz? Altı büyük ilin beşini muhalefet almıştır. Demokrasinin gereği kaybedince de hakkı teslim edebilmektir. Milli iradeye saygı budur. Yenilgiyi kabul etmemek ısrarcı olmak, iktidarın kendi kendini inkarı anlamına gelir. Dahası kendi koyduğu kural ve yasaları kendisinin çiğnemesi anlamına gelir. Sandık görevlilerine ve kendi gözlemcilerine güvensizlik anlamına gelir. Herşey açıkça ortadadır. Ankara’da veya İstanbul’da sonuçları normal şartlarda ve hukuken değiştirme olanağı yoktur.
   İktidarın görevi devretmemedeki ısrarı, sağduyu sahibi herkesçe yadırganmaktadır. Öyle bir seçenek yok, fakat yeniden seçim olsa AKP bu oyu da alamaz, zira haksızlık ve hukuksuzluk aklıselim herkesin tepkisini, hatta vicdan sahibi kendi seçmeninin bile tepkisini çekmektedir. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş seçimin galipleridir. Bunu kabullenmek hukukun ve milli iradeye saygının gereğidir. 
   Aslında daha önce muhalefetin ve Mansur Yavaş’ın itirazları dikkate alınmamış ve oylar sayılmamıştır. Çifte standart uygulanıyor. Seçim yasaları ortada; “Yasanın 112. maddesi çok açık; ‘somut delil’ gerekiyor ve ‘somut delili olmayan itirazlar da’ incelenemez” diyor. Sandık başında itiraz edilmemiş, şerh düşülmemiş, geçersiz oyların tekrar sayılmasını istemek hukuken delilsiz itirazdır. YSK’nın 2014 yılında Mansur Yavaş’ın itirazları karşısında almış olduğu 1199 sayılı kararın, şu an tam tersi yönde hareket ettiğini bilmek gerekiyor.
   Diğer örneklere bakalım; YSK’nın İstanbul ve Ankara kararları Yüksek Seçim Kurulu’nun geçmiş içtihatlarına, kararlarına aykırıdır. Diğer taraftan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla ilgili İYİ Parti’nin yaptığı itirazların reddi de İstanbul ve Ankara için vermiş olduğu kararların tam tersidir.
   İktidar kazanırsa “Milli İrade” kaybederse “darbe” söylemi inandırıcı olamaz. Israr ettikçe iktidar daha çok kaybedecek. Milli iradeye saygılı olmak ve seçilenlerle birlikte Ankara ve İstanbul halkını daha fazla mağdur etmemek gerekiyor. Sayın Yavaş ve İmamoğlu bir an önce görevlerine başlamalıdır.

Bu yazı 671 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum