Mustafa Aydınlı

Mustafa Aydınlı

Yarın

MURSİ; ÇAĞDAŞ YAŞAMIN TERSİ

22 Haziran 2019 - 20:03

     Mısır'ın Cemal Abdül Nasır ve Enver Sedat’tan sonra seçimle göreve gelen Cumhurbaşkanlarından olan Muhammed Mursi mahkeme salonunda hayatını kaybetti. Mısır'da askeri darbeyle iktidardan uzaklaştırılan 67 yaşındaki Mursi, "casusluk" suçlamasıyla yargılandığı mahkeme salonunda, vefat etmiştir. Muhammed Mursi, önceki Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i istifaya zorlayarak  2012 yılında Cumhurbaşkanı oldu. Mursi, 3 Temmuz 2013'te dönemin Savunma Bakanı ve ardından Cumhurbaşkanı olan Abdulfettah es-Sisi tarafından gerçekleştirilen askeri darbeyle görevinden uzaklaştırıldı. Mısır devlet haber kaynakları "Muhammed Mursi'nin iyi huylu bir tümörü bulunduğu, sürekli tıbbi gözetim altında olduğu ve ölümünün kalp krizinden kaynaklandığı" bildirilmiştir. Mısır Başsavcılığına göre, Mursi'nin hastaneye getirildiğinde vefat etmiş olduğu bildirmiştir.
     Mursi Müslüman Kardeşler (İhvanı Müslimin) örgütünün lideridir. Ülkemizde iktidar tarafından Mursi için yas tutulmakta, gıyabi cenaze namazları kılınmakta ve methiyeler dizilmektedir. Oysa Mursi gerçekten bunca övgüye, Mısır halkını ve Mısır’ı göz ardı edercesine bir ilgiye değer mi? Onu inceleyeceğiz.
     Mursi’nin şımarmasın da ve öz güvenin de bir yönüyle ülkemiz mevcut iktidarının desteği ve gaz vermesinin payı vardır. Hatta mevcut kaçınılmaz, dramatik sonun hazırlanmasında da Türkiye mevcut yönetiminin payı ve gazı vardır. Mursi’nin mahkeme salonunda can vermiş olması ise sevinilecek bir durum asla değildir. Üzücüdür, dramatiktir.
     Mursi Sudi Arabistan’ın da desteklediği, bir İsrail ve Amerikan darbesi ile devrilmiştir. Sudi Arabistan Müslüman Kardeşleri kendi kraliyetleri için tehdit olarak gördüklerinden sevmezler ve bu nedenle Sisi’yi desteklediler.
      Müslüman dünyasında binlerce tarikat, yorum, mezhep ve siyasi akım vardır. Hepside birbirlerini kafirlikle ve canilikle suçlarlar. Bunların içinde seçilen ve kalbur üstünde kalanlar İŞİT, El Nusra, El Kaide gibi örgütlerdir. 
      Her ne kadar Mursi için Seçimle gelen ilk Cumhurbaşkanı deniyorsa da bu doğru değildir. Otoriterde olsa Cemal Abdul Nasır ve Enver Sedat’da seçimle gelmiştir. Fakat Mursi hangi ve nasıl bir seçimle işbaşına geldi. %19 oyla seçilmiştir. Şöyleki Müslüman Kardeşler örgütü dışında bütün siyasi akımlar seçimi boykot etti. Toplam %42 katılım oldu. Mursinin aldığı yarıdan bir fazlası %19 a tekabül etmektedir. Mursi % 81 i yok saymıştır. Mısır Anayasası gereği seçimleri yarıdan fazlası istememesi halinde, seçimler iptal edilir. 33 milyon imza toplanmış, fakat Mursi seçimleri iptal etmemiş, onca itirazı görmezlikten gelmiştir. "Beş yıl iktidardayız, gitmiyoruz” demiştir. Darbenin mihenk taşını bu anlayış oluşturur. 
      Mursi ilk iktidara gelişinde çıkardığı kanunlar dikkate değer ve korkunçtur.
1- “Dokuz yaşında ki kız çocukları ile evlenebilirsiniz”
2- “Öldükten sonra eşinizle 6 saat boyunca cinsel ilişkide bulunabilirsiniz” ayrıca bu kanunun sadece erkelere göre düzenlenmiş olduğuda dikkatlerimizden kaçmıyor. Devamında çıkardığı kanunlarda tamamen sapık ve faşist anlayışın işi olabilir. Örneğin diğer kanunlar ise.
- “Kadınlar denize giremez”
- “Kadınlar pazardan muz alamazlar” görülüyor ki bu kanunlar sapıklığı, süpyancılığı, ham yobazlığı ve softalığı çağrıştırır. Yine bazı kaynaklar Mısır doğumlu, Amerikan vatandaşı olduğunu da yazmaktadır.
     Aslında şeriatla yönetilen ama yarı laik olan bir ülkede, Mürsi Mısır halkına bu kadarını bile çok görmüştür. Rejimi değiştirmeye kalkmıştır. Hemde yasa dışı yollardan. Mursi islami düşünceyi istismar eden bir faşist ve bu düşünceyi meşru kılan bir ham yobazdır. 
     Müslüman Kardeşler örgütü; Türkiye de hilafeti kaldıran, Kemalist devrimlere ve Türkiye Cumhuriyetine karşı kurulmuştur. Türkiye temsilcisi Vahdettin’in Şeyhülislamı Mustafa Sabri’dir. 
      Mustafa Sabri; Mustafa Kemal ve arkadaşları için ölüm fetvasını kaleme alan kişidir. Kurtuluş savaşı başarıya ulaşınca, Yunanistan’a kaçmıştır. Yunanlılar’la birlik olarak onların himayesinde özerk devlet kurmak istemiştir. Yunan başbakanı Günaris “Kendi milletine ihanet eden biriyle işimiz olmaz” diye ret etmiş, hatta Yunanistan’dan kovmuştur. İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesidir. Şiddetle Sevr’i savunuyordu. Mursi zihniyetini Türkiye’de ilk palazlandıran kişidir. Yani, Mursi düşüncesinin Türkiye versiyonu, ötesini siz düşünün.
     Yaşam sürecinde Mursi, çağdaş yaşamın tersi olarak algılanmış öyle de bilinecektir.

Bu yazı 719 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum